Balıklarda dolaşım sistemi, omurgalı hayvanlarınkine göre farklılık gösterir ve memeli hayvanların dolaşım sistemi ile karşılaştırılamaz. Bu sistem, kanı daima öne doğru pompalamaya yarayan dört bölümlü damarlardan oluşur. Yani, basit bir kalp ve kan sıvısının bütün organ ve dokularda dolaşımını sağlayan damarlardan (arter, vena ve kapiller) meydana gelir. Kanın temizlenmesi solungaçlar ile sağlanır. Solungaçlarda temizlenen kan, tekrar kalbe dönmeden doğrudan vücuda pompalanır. Bu nedenle balıklarda küçük kan dolaşımı yoktur. Balıkların kalpleri oldukça küçüktür, karın bölgesinin üstünde, farinks'in hemen altında yer alır ve daima içerisinde kirli kan taşır.

Balıkların kalbinde bir kulakçık ve bir karıncık bulunur. Damarlarında kirli kan ve temiz kan birbirine karışmadan dolaşır. Kalpte ise her zaman kirli kan bulunur. Vücutta ise sürekli temiz kan dolaşır. Balıkların kanı, diğer omurgalı hayvanlarda olduğu gibi kırmızı renkte olup, hemoglobin içerir. Bu madde sayesinde oksijen (O2) kan yoluyla dokulara taşınır.

Balıkların dolaşım sistemi, solungaçlar sayesinde oksijenlenmiş kanı vücuda pompalar. Balıkların vücut ısıları çevre sıcaklığına bağlı olarak değişkendir ve değişken olmasına rağmen kış uykusu görülmez. Bu durum, suyun sıcaklığının +4°C'nin altına inmemesiyle ilişkilidir.

Balıkların dolaşım sisteminde, kanın akış yönü ve kalbin yapısı, onların yaşam biçimlerine uyum sağlamıştır. Bu sistem, balıkların su altında etkin bir şekilde oksijen almasını ve enerji üretmesini mümkün kılar. Ayrıca, balıkların dolaşım sistemi, suyun sıcaklığı ve oksijen seviyesi gibi çevresel faktörlere karşı duyarlıdır, bu da onların yaşamsal faaliyetlerini sürdürmelerine yardımcı olur.

Sonuç olarak, balıklarda dolaşım sistemi, onların su ortamında hayatta kalmalarını ve fonksiyonel olmalarını sağlayacak şekilde evrimleşmiştir. Balıkların karmaşık olmayan ancak etkili dolaşım sistemleri, onların biyolojik ve ekolojik başarılarının temel taşlarından biridir.