Dolaşım fizyolojisi, aslında kalp-damar sistemi veya damar sistemi olarak da adlandırılır. Canlılar hayati fonksiyonlarını sürdürebilmek için besin ve oksijen yoluyla enerji alırlar. Dolaşım fizyolojisinin temel işlevi, alınan enerji sonucu oluşan karbondioksit gazı ve atık maddelerin vücuttan atılmasını sağlamaktır. Bu, akciğerler ve böbrekler aracılığıyla gerçekleştirilir. Bir nevi dolaşım fizyolojisi, vücutta girdiler ve çıktılar arasında denge kurar. Dolaşım sistemi; kalp, damarlar ve kandan oluşur. Kalp ve damarlar, dolaşım sisteminin ana organlarıdır. Kalp (Yürek) Kalp, dolaşım sisteminin merkezi organıdır ve iki akciğer arasında, diyaframın üstünde, göğüs boşluğunda bulunur. Kalp, vücutta pompa görevi görür; kanı vücuda pompalar ve tekrar toplar. Yetişkin kadınların kalp ağırlığı 230-280 gram, yetişkin erkeklerin ise 280-340 gram arasındadır. Kalp kasılıp gevşeyerek kanın damarlar içinde tüm vücutta dolaşmasını sağlar ve böylece dolaşım fizyolojisi görevini yerine getirir. Kan Damarları Kan damarları, kanın vücut içinde dolaşmasını sağlayan boru şeklindeki yapılardır. Kan damarları, vücudu bir ağ gibi sararak temiz kanın tüm hücrelere ulaşmasını sağlar. Hücrelerde kirlenen kanı tekrar toplayarak zararlı maddelerin uzaklaştırılmasını sağlar. Kan damarları; atardamarlar, toplardamarlar ve kılcal damarlar olmak üzere üç çeşittir. Kan Kan, sindirim sisteminde parçalanmış gıdaları ve akciğerler aracılığıyla havadan alınan oksijeni hücrelere taşımakla görevli kırmızı renkli sıvıdır. Hücrelerde oluşan karbondioksit gazını akciğerlere ve zararlı atık maddeleri böbreklere taşır. Kan; kan hücreleri ve kan plazmasından oluşur. Kan hücreleri, kan plazması içinde yüzerek tüm vücutta dolaşarak dolaşım fizyolojisi görevini yerine getirir. Ayrıca, vücut ısısını ayarlayıp düzenler ve hormonları ilgili organlara taşır. Dolaşım Fizyolojisi Sağlığı ve Korunması Dolaşım fizyolojisinin sağlığı ve korunması, vücuttaki organların sağlıklı bir şekilde çalışmasına bağlıdır. Kalp ve damarlarda meydana gelen anormal durumlar, her zaman doku ve organları etkiler. Dolaşım fizyolojisi sağlığının korunması aşağıdaki kurallara bağlıdır:
Dolaşım Fizyolojisinde Görülen Hastalıklar Dolaşım sisteminde görülebilecek hastalıklar arasında tetanos, sıtma, kuduz, tifüs, AIDS, hepatit B ve hepatit C (sarılık) gibi kan yoluyla bulaşan hastalıklar bulunur. Ayrıca, lenfoma, varis, hemoroit, damar sertliği, kalp yetmezliği, kalp krizi, anemi (kansızlık), kalp romatizması, lösemi (kan kanseri), tansiyon yüksekliği, hemofili ve kan uyuşmazlığı gibi hastalıklar da dolaşım fizyolojisini etkileyebilir. |
Selsal
23 Temmuz 2024 SalıDolaşım fizyolojisinin temel işlevinin karbondioksit gazı ve atık maddelerin vücuttan atılması olduğundan bahsediliyor, peki bu süreçte akciğerlerin rolü tam olarak nedir?
Cevap yazAdmin
23 Temmuz 2024 SalıSelsal, dolaşım fizyolojisinde akciğerlerin rolü oldukça kritiktir. Akciğerler, vücutta karbondioksit ve atık maddelerin atılmasında hayati bir görev üstlenir. Kan, vücuttaki hücrelerden topladığı karbondioksiti ve diğer atık gazları akciğerlere taşır. Burada, karbondioksit solunum yoluyla dışarı atılırken, oksijen alınıp kana karışır. Böylece, oksijen açısından zenginleşen kan tekrar vücut hücrelerine taşınarak hayati fonksiyonların sürdürülmesine katkıda bulunur. Akciğerlerin bu gaz değişim süreci, dolaşım sisteminin etkin ve sağlıklı çalışması için elzemdir.